Ben bu şiirin içine hapsettim kendimi
Gidecek yerim yoktu, tüm yollar ona çıkıyordu, gidemedim…
ve Kendimi, bu şiirin içine hapsettim.
Kimim kimsem yoktu ondan gayri
Namuslu yüreğimle bir gülü sevdim
Ellerim kirliydi, dokunamadım.
Günahtı, yasaktı..
Yüreği helaldi de yüreğime teni haramdı,
Sonsuza dek yanmamak için
Bir ömür yanmayı seçtim ben.
Ve Kendimi bu şiirin içine hapsettim ben.
Vuslati olmayan bir hasret
Sefası olmayan bir cefa
Çaresizliğimin çaresi
Olmayacak gözlerin dedim,
Ey gönül şimdi sorarım sana..
Hangi aşk daha büyüktür.
Anlatılarak dile düşen mi
Anlatılmayıp yürek deşen mi?
Öyle sormuştu ya Şems,
Ben verdim cevabını.
Kendimi bu şiirin içine hapsettim
Sordum birgün dostuma
söyle bana dedim nedir “aşk”
Yanındayken bile, özlemektir dedi..
Özlemekse aşk,
Ben özlemi, ben hasreti seçtim.
Ve kendimi bu şiire hapsettim.
Şimdi kimsenin bilmediği bir yerden
Yalnızca onun bildiği
Gülüşümle göz kırpıyorum ona,
Diyeceğim o kadar çok şey var ki içimde
Hiç biri çıkamıyor artık dilimden
Bir ömre siğacak, iki gün kaldı elimde
Radyoda esmer sesli bir adam
şiir okuyor hatırlar mısın diye
Yüreğimle eşlik ediyorum,
Unutmadım ki, diye…
Sende beni unutma. Dua dilencisi olmuş Gönlümden akıttığım acı gözyaşlarımla.
Bir firdevs-i al’a daki, gülden şefaat,
Birde yüreğimin gonca, sevdamın
tomurcuk gülünden af diliyorum.
Haydi usta görüş saati bitti artık.
Ömrümden bir ömür daha gitti
Bir daha gelirsen eğer zulanda beyaz
bir gömlek, birde onun gülüşlerini getir
Ve bu şiiride sen bitir usta…
bu şiiri sen bitir.
Ben sevdadan yana herşeyi kaybettim
Bir vefasız uğruna bittim
Ve kendimi bu şiirin içine hapsettim
Biliyorum,
Cezam müebbet…
Bedirhan Gökçe
Etiketler Bedirhan Gökçe Kendimi Bu Şiirin İçine HapsettimSende Paylaş: Facebook Tweet Pinterest Google+ Whatsapp